En büyük hazinen nedir?
Yapımcılığını No23 Yapım’ın üstlendiği, yönetmenliğini Ahmet Toklu’nun üstlendiği “Hazine Arayışındaki Büyük Macera” filmi 28 Nisan’da vizyona girecek.
Çocukların eşsiz dünyasında birlik ve beraberliği anlatan filmin senaryosunu Deniz Tuncay yazıyor. Çocuk gelişim uzmanlarının katkılarıyla hazırlanan film, titiz bir çalışma sonucunda sinemaseverlerle buluşuyor.
Filmin iki önemli ismi Muharrem Türkseven ve Güzin Usta filmle ilgili soruları yanıtladı. Hazineyi Ararken ‘Büyük Macera’ 28 Nisan’da sinemalarda.
Güzin Usta (Nazmiye Kaya)
Çocuklarla set nasıldı?
Çocuklar çok yetenekli olduğu için setimiz oldukça keyifli geçti.
Çocuklarla mı yoksa yetişkinlerle mi oynamak daha eğlenceli?
Öncelikle profesyonel bir oyuncu olduğum için hem yetişkinlerle hem de çocuklarla çalışmayı keyifli buluyorum 🙂
Karakterinizi ağzınızdan alabilir miyiz?
Oynamaktan keyif aldığım bir karakter, sürprizini kaçırmamak için herkesi sinemaya davet ediyorum.
En büyük hazinen nedir?
Bence sağlığımız en değerli hazinemiz.
Muharrem Türkseven (Bekir Akbaba)
Çocuklarla set nasıldı?
Çok keyifliydi, onlarla çalışmak gerçekten çok keyifliydi. İlk defa bir çocuk sinemasında rol aldım, daha önce hiç böyle bir deneyimim olmamıştı. Bu yüzden ilk defa bu kadar çok çocukla çalıştım, çalıştığım doğru. Bunu mümkün kılan herkese çok teşekkür ederim. Çocukların hepsi çok yetenekli ve iyi niyetli. Hepsi çok güzel görünüyor. Bu üç haftalık süreçte onlardan çok şey öğrendim. Hepsinin güzel kalplerinden öpüyorum. Hepsi çok zeki çocuklar ve hepsini çok güzel bir gelecek bekliyor. Hiçbiri ayağınıza değmesin, hepsini seviyorum. Hem iş yaptık hem eğlendik ama eğlence tarafı çok daha baskındı. Bunun bir iş olduğunu tamamen unuttuk desek doğru olur. Çünkü bu bir çocuk setiydi ve herkes bu anlamda ne yaptığımızın çok farkındaydı ki herkes ne yapıp ne yapmaması gerektiği konusunda büyük bir hassasiyet gösterdi. Mesela bir arkadaşımız biraz sızlanınca hepimiz onun zevkini yerine getirmek için onun etrafında hayran olduk. Ortaya çok güzel bir iş çıktı çünkü herkeste bu anlayış vardı.
Tüm grup o kolektif bilinci çok iyi yakaladı ve hep birlikte iyi işler çıkardık. Tekrar söylüyorum; tüm grup muhteşemdi… Ama özellikle çocuk oyuncu ekibi. Benim için oburlardı. Hepsinden çok şey öğrendim, gözlerinden öpüyorum.
Çocuklarla mı yoksa yetişkinlerle mi oynamak daha eğlenceli?
Cevaplaması gerçekten uzun bir soru ama kabaca söylemek gerekirse, oynamak benim için esasen eğlenceli bir eylem olduğu için ikisi de benim için çok keyifli. Bir nevi oyunun adını oynuyoruz, sadece kuralları ve formatı biraz farklı. Teknik olarak çocuklarla oynanan oyun farklı bir eğlence anlayışı ile yapılır, yetişkinlerle oynanan oyun bir başkadır. Çocuklarla oynamanın diğer eğlenceli tarafı da var, yetişkinlerle oynamanın diğer tarafı. İkisini farklı tutmak bana doğru gelmiyor. Çünkü ikisinin de temelinde birebir başlık yatıyor.
Filmdeki karakterinizden bahseder misiniz?
Her çocuk sinemasında bir kötü karakter vardır, bizim sinemamızın korkunç karakteri ise Bekir’dir. Bu kadar rengarenk takımlar giyen, neşe saçan, enerjik ve sempatik görünen ama tüm bunların arkasında vicdansız duygular olan, hain planlar yapan, kötü niyetli, hayat mottosu “mal, mal, para” olan karaktersiz bir karakterdir bu. 🙂 Ama oynarken çok eğlendim. Çok eğlendim. Bekir benim için farklı bir deneyim oldu. selamlar yoldaşım.
Sette yaşadığınız eğlenceli bir olay oldu mu? Paylaşabilir misin?
Vallahi setimiz o kadar eğlenceli geçti ki her şey göz açıp kapayıncaya kadar bitti. Ne ortada başladık, ne de ortada bitirdik, kimse algılayamadı bile. Ancak sadece benim değil tüm ekibin çok eğlendiği bir hikaye var. O zaman çok kısaca anlatayım.
Filmimizin en genç oyuncusu Asaf Baydar henüz 6 yaşında, müziği ezbere biliyor ama öyle bir yürekten söylüyor ki dinlediğimizde tüm ekibin dili tutuluyor. Ve söylediği tüm müzikler tabiri caizse vasküler müziktir. Bergen, İbrahim Tatlıses ve Ebru Gündeş’in bütün şarkılarını ezberledi. Bunu bize önce babası söyledi. Tabii ki inanmıyoruz. Sonra Asaf’a babanın sana çok güzel şarkılar söylediği doğru mu dedim. Grubu topla sana bir konser vereyim dedi. 🙂 Çokça bir araya geldik ve bize konser verdi. Herkes çalışmayı bıraktı ve hayretle Asaf’ı dinledik. Oldukça sarhoştuk. Tabii 6 yaşında bir erkek çocuğunun bu tarz müziği söylemesi bizi hem eğlendirdi hem de şaşırttı. Onu çok seviyorum. Gözlerinden öpüyorum güzel çocuk. (gülüyor).
Hayattaki en büyük hazinen nedir?
Aslında hepimizin hayatta bir çok hazinesi var ama içimdeki ilk üçü söylemem gerekirse birincisi sağlık, ailem ve son olarak hayatımdaki herkes.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı